Prof. Ercan: İstanbul depreminin büyüklüğü 6.4 olacak
|Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, son günlerde İstanbul'da meydana gelebilecek olası depremlere iliÅŸkin yapılan açıklamalarla ilgili deÄŸerlendirmelerde bulundu. İstanbul depreminin tarihinin olmadığını söyleyen Ercan, 'İstanbul'da deprem uyarıları 1999 yılından beri '3 gün içinde olur', 3 gün içinde olmayınca '3 ay içinde olacak', 3 ay içinde olmayınca '1 yıl içinde olacak', 1 yıl içinde olmayınca '3 yıl içinde olacak', daha sonra '10 yıl içinde olacak'. ve en son gelen '4 yıl içinde olacak', '2018'de mutlaka olur' diye 2020 yılına kadar geldik. Depremden 21 yıl geçti. Beklenen deprem olmadı bir türlü. Åžimdi de yok 2024'te olacak, yok her an olabilir, yok 2029'da olabilir gibi yine bilimsel tabana dayanmayan kestirimler yapılıyor. Bu kestirimleri yapanların hiçbiri de jeofizik mühendisi deÄŸil. Çünkü deprem kestirimlerini jeofizik mühendisleri yapar. ve bunlar basında yer alıyor. Bu büyük bir talihsizlik aslında. Çünkü insanlara bir korku pompalanıyor ki bunun bilimsel tabanı yok' dedi. ''İSTANBUL DEPREMİNİN BÜYÜKLÜÄžÜ 6.4'' Prof. Dr. Ercan, İstanbul'da meydana gelecek olası bir depremin büyüklüÄŸünün 6.4 olacağını ifade ederek, ÅŸunları söyledi: 'Genel olarak 4 bin yıllık deprem geçmiÅŸine baktığımız zaman İstanbul'un olaÄŸan büyük depreminin büyüklüÄŸü aÅŸağı yukarı 6.4'tür. Bunu Kuzey Marmara olarak deÄŸerlendirmek ya da tam Marmara olarak deÄŸerlendirmek gerekiyor. Çünkü Marmara'nın neresinde deprem olursa olsun, 100 kilometre yarıçaplı bir alanda yıkıcı bir etkisi oluyor. Sözün geliÅŸi Gölcük'te 7.5 büyüklüÄŸünde bir deprem oldu, bu depremin Gölcük'teki yıkım gücü 11'di. Ama Avcılar'daki yıkım gücü yaklaşık 9 oldu ve yapıları yıktı. Avcılar'ın Gölcük'ten uzaklığı 100 kilometreydi. Gölcük'te bir deprem oldu, oradan yaklaşık 120 kilometre ileride Adapazarı'nda öldürücü etkisi oldu. Oysaki deprem orada olmadı. Son İzmir depreminde olduÄŸu gibi deprem Sisam'da oldu 7 büyüklüÄŸünde, geldi 78 kilometre ilerideki İzmir'deki Bayraklı'yı yıktı. Demek ki depremin ille de sizin olduÄŸunuz yerde olması gerekmiyor, evinizin yıkılması ya da tehlike altında olması için. Dolayısıyla Marmara bölgesinde size en az 100 kilometre ileride olacak bir deprem sizin depreminizdir. Dolayısıyla büyük İstanbul depremi, büyük TekirdaÄŸ depremi diye konuÅŸulan depremler aynı zaman Kocaeli'nin, aynı zamanda Yalova'nın, aynı zamanda Bursa'nın, Mudanya'nın, Gemlik'in, Bandırma'nın, Balıkesir'in, Çanakkale'nin, TekirdaÄŸ'ın depremleridir. Bunu böyle algılamak gerekiyor. Yani beklenti sadece İstanbul ve TekirdaÄŸ için deÄŸil, tüm Marmara çevresi için bir yıkım beklentisi olması gerekiyor. Bunun önemli tarafı ne? Türkiye'de hiçbir yer Marmara'nın çevresinde bulunduÄŸu kadar yoÄŸun bir nüfusa sahip deÄŸil. Ayrıca İstanbul'da yaklaşık kilometrekare başına 2 bin 568 kiÅŸi düÅŸüyor. Marmara ortalamasına baktığımız zaman kilometrekareye yaklaşık bin 500 kiÅŸi düÅŸüyor. Türkiye ortalamasına baktığımız zaman 86 kiÅŸi. Demek ki birim alanda oturan insan sayısı, birim alanda bulunan konut sayısı Marmara'da çok yoÄŸun. En yoÄŸun olduÄŸu yer de İstanbul. İzmit'in bulunduÄŸu kesim, yani birim alandaki yoÄŸunluklar. Birim alanda yoÄŸunluk ne kadar çoksa yıkım da o denli fazla olacaktır.' ''7.2'DEN BÜYÜK DEPREMLER 570 YILDA BİR OLUR'' Marmara'da her 30 yılda bir yaklaşık 6.2 büyüklüÄŸünde depremin olduÄŸunu söyleyen Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, 'Yine Marmara'da her 104 yılda bir 6.3 ile 6.7 arasında bir deprem olur. Marmara'da yaklaşık 7.2'den daha büyük olan depremler ise yaklaşık 570 yılda bir olur. Dolayısıyla bizim Gölcük'te görmüÅŸ olduÄŸumuz 7.5 büyüklüÄŸündeki bir depremin yeniden Marmara'da yineleme olasılığı yok denecek kadar azdır. O nedenle Marmara'da 7.6'lık bir deprem bekleniyor demenin 4 bin yıllık Marmara'nın deprem davranışıyla herhangi bir ilintisi yoktur. Kaldı ki eÄŸer Marmara'da 7'den daha büyük bir deprem olsaydı bugünkü Eminönü yarımadasında ne Ayasofya ayakta kalırdı, ne Kızkulesi ayakta kalırdı, ne BozdaÄŸan Valens Kemeri ayakta kalırdı, ne Süleymaniye Camisi, ne Fatih Camisi, ne Beyazıt Camisi, ne Sultanahmet Camisi, eski eserlerin hiçbiri ayakta kalmazdı. Oysaki bunların hepsi ayakta, İstanbul surları dahil. Bunlar depremlerin tanıklarıdır. Demek ki İstanbul'un bulunduÄŸu kesimde çok büyük depremler olmamıştır. Neden olmamıştır İstanbul'un içinde? Çünkü orada yaklaşık 2 kilometre kalınlığında bir magma yaklaşımı vardır. Tam İstanbul BoÄŸazı'nın bulunduÄŸu yerde ve Suriçi'nin bulunduÄŸu kesimde yer kabuÄŸunun kırılma direnci 6 milyar cigatondan daha büyüktür. İşte o nedenle 99 depreminde bir taraftan Gölcük'ten baÅŸlayıp KaynaÅŸlı'ya doÄŸru giden kırık diÄŸer taraftan ise Gölcük'ten baÅŸlayıp Karamürsel üzerinden Yalova, oradan Çınarcık, oradan Esenköy'e kadar gitmiÅŸtir. Bir dal da çıkmıştır oradan. Tıpkı balkı kılçığı gibi. Bir tanesi Çınarcık çukurunun kuzeyinden yaklaşık Sivriada'ya kadar kırmıştır, bir dal da yine bu ana koldan çıkarak Tuzla üzerinden Pendik, Kartal, oradan Maltepe, oradan Bostanlı'ya kadar kırmıştır. Adalar tam bunun ikisinin arasında kalmıştır. EÄŸer devam etseydi bu kırılma, bir taraftan Fenerbahçe burnundan kasrın içine girecekti, tam Sarayburnu'na bulunduÄŸu kesimden, bir taraftan da tam Küçükçekmece'nin önünden bir dönerek Avcılar önünden Büyükçekmece'ye doÄŸru doÄŸu-batı doÄŸrultusunda kırılacaktı. Gidememesinin ana nedeni tam İstanbul'un önünde yer kabuÄŸunun kırılmaya karşı direncinin çok büyük olması. O nedenle devam edemedi, orada kaldı' diye konuÅŸtu. ''MARMARA ÅžU AN ÇOK YORGUN'' Marmara Bölgesi'nin ÅŸu anda çok yorgun olduÄŸunu söyleyen Prof. Dr. Ercan, 'Marmara ÅŸu anda çok yorgun. Burayı kırabilmesi için yeniden bir gerginlik biriktirmesi gerekiyor. O gerginlik biriktirmesi doÄŸudan her yıl gelen gerginliÄŸin birikme hızına baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸiyor. Burada Ercan algoritması dediÄŸim bir algoritmaya baktığım zaman bu gerginliÄŸin birikebilmesi için, yani 6 milyar cigatona ulaşıp geliÅŸip bu kabuÄŸu kırabilmesi için en az 2045 yılına kadar beklemek gerekiyor. EÄŸer düzgün bir dağılım olursa. EÄŸer bu gerginlik birikmesi yeterli deÄŸilse 2075 yılına kadar deprem gecikebilir. 21 yıldır birileri her an deprem olabilir diyor ama 21 yıldır da ben 'hayır her an deprem olamaz, olması için yeterli bir güç toplanmamıştır' diyorum. Zaman beni doÄŸruladı hep. Zaman birçok kimseyi yanılttı. Belki arkadaÅŸlarımızın buradan demek istediÄŸi deprem uyarısı yapmak. Ama yanlış deprem uyarısı yapmak ülkenin ekonomisini sarsar, o ülkeye yatırım gelmez. O ülkedeki yerli yatırımcılar da yatırımlarını Romanya gibi, Bulgaristan gibi, Ukrayna gibi, Rusya gibi farklı yerlere kaydırırlar. Yani ülke ekonomisi etkilenir. Ülkenin aynı zamanda turizmi de etkilenir' dedi. ''EKONOMİYE DARBE VURMAMAK GEREKİYOR'' Prof. Dr. Ercan, Sisam'da 7 büyüklüÄŸünde deprem meydana geldiÄŸini hatırlatarak, 'Sisam'da 7 büyüklüÄŸünde bir deprem oldu Yunanlılar, Yunanistan'da deprem oldu demediler. Ama hemen biz sahip çıktık, deprem bizde olmamasına karşın İzmir depremi dedik bu depreme. Oysa İzmir'de deprem olmamıştı. Yani biraz konuÅŸurken birinin ölçeÄŸini iyi ayarlamak, toplumu sinir hastası yapmamak ve ekonomiye darbe vurmamak gerekiyor. Deprem bilimcilerinin daha ölçülü konuÅŸması gerekiyor. Deprem konusu televizyonlara, gazetelere konu olacak bir konu deÄŸil. Çünkü deprem konusundaki deÄŸiÅŸiklikler en az 10 yıl ile 100- 200 yıl arasında olur. Ama Türkiye'de deprem haberleri veya deprem kestirimleri bilimsel tabanlara dayanmayan biz buna hissikablelvuku diyoruz. Türkçesi içime öyle doÄŸdu öyle konuÅŸuyorum. Çünkü konuÅŸulan da yanlış, anlatılan hiçbir ÅŸeyin sorumluluÄŸu yok. Türkiye'de bir kiÅŸinin deprem kestirmesi yapabilmesi için mutlaka ve mutlaka jeofizik mühendisi olup deprem bilimi dersini de almış olması gerekiyor. Büyük deprem geliyor diyenlerin hiçbiri jeofizik mühendisi deÄŸil maalesef' dedi. ''İSTANBUL'U HAZIRLAMAK LAZIM'' Türkiye'de son 21 yılda depremle ilgili çok ÅŸeyler yapıldığını ifade eden Ercan, 'Neler yapmak gerekiyor? İstanbul'u hazırlamak gerekiyor. Åžimdi İstanbul hazırlamak için büyük deprem geliyor demeye gerek yok. 21 yılda çok ÅŸeyler yapıldı. Sadece İstanbul deÄŸil Türkiye'nin birçok kentinde çok ÅŸeyler yapıldı. Her 5 yapıdan biri yerden gelen sorunla yıkılır, her 5 yapıdan biri, 4 tanesi ise kötü yapılaÅŸmalar nedeniyle yıkılıyor. Sadece yapıdan karot alarak veya sadece yapı için güçlendirme önlemleri yaparak o yapı depremden korunamaz. Hem yerin hem yapının güçlendirilmesi gerekiyor. İstanbul'da 1 milyon 800 bin tane yapı vardır. İstanbul birçok Avrupa kentinden daha büyüktür. O nedenle böyle sihirli deÄŸneÄŸi böyle pat diye koyarak İstanbul'daki yapıları birden güçlendirme olasılığı ne yazık ki yoktur. YavaÅŸ yavaÅŸ bu iÅŸin kentsel dönüÅŸümü anlamı içinde inÅŸaat, jeofizik mühendisleri, mimar, ÅŸehir planlamacıları bunlar bir araya gelip hem yer konusunda hem de nitelikli yapı konusunda saÄŸlıklı, güvenli atılımlar yapmak gerekiyor' diye konuÅŸtu.
Bir önceki yazımız olan Son dakika politika: Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum: 'Güçlü Türkiye'yi milletimizle birlikte inşa ediyoruz' başlıklı makalemizde Deprem, Kocaeli ve Murat Kurum hakkında bilgiler verilmektedir.